Türkçe English
  • 17 Nisan 2019
  • Yazan: Semin
  • Kategori: Haberler
Sağlık Kuruluşlarında Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımı, 5. Sağlık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu

Sağlık Kuruluşlarında Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımı, 5. Sağlık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu

  

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi tarafından düzenlenen “5. Sağlık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu"nda, Semin A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Yasemin Öymez “Sağlık Kuruluşlarında Kişisel Koruyucu Donanım Kullanımı” başlıklı sunumu ile yer aldı. Sağlık Sektörü Uygulamaları’nda özellikle sağlık çalışanlarının korunması ve hasta ile temasta “hastadan çalışana, çalışandan hastaya” oluşabilecek risklere karşı kullanılması gereken kişisel koruyucu donanımların sahip olması gereken teknik özellikleri ve mevzuatı aktardı. Öymez, bulaşıcı hastalık ve izolasyon ya da karantina gerektiren riskler yanı sıra sağlık çalışanlarının rutin işlerinde ve laboratuvar çalışmalarında da hangi standartlara sahip kişisel koruyucu donanımların kullanılacağını ve takma / çıkarma konusunda dikkat edilmesi gereken hususları örnekleri ile göstererek anlattı.

Yasemin Öymez, sağlık kuruluşlarında iş sağlığı ve güvenliğinin kritik bir konu olduğunu söyledi. Sağlık Sunucularında sadece sağlık çalışanlarının korunması değil aynı zamanda sağlık hizmeti alanların da korunduğu bir iş yürütüldüğünü, iş sağlığı ve güvenliği yanı sıra toplum sağlığı ve güvenliğinin önceliklendirildiği tüm süreçlerde kişisel koruyucu donanımların önemli bir aşama olduğunu dile getirdi. Ayrıca sunulan sağlık hizmeti öncesi ve sonrasında arka planda yürüyen temizlik, yatılı hizmetler, güvenlik, mutfak ve benzeri çalışmalar dahil en son atık yönetimine kadar hemen hemen her çalışanın el koruma, vücut koruma ve solunum koruma ile ilgili ürünler kullandığını ve ciddi bir sarf malzeme maliyetinin oluştuğunu aktardı. Bu ürünler amacına uygun, mevzuat gereklerini yerine getiren ve doğru koruma sınıfında seçimi yapılmaz ise ve doğru bir şekilde takma ve çıkarma kullanımı olmaz ise çalışanlarda ve sağlık hizmeti alanlarda riskin çok yüksek olduğu sonuçlara sebep olabileceğini aktardı. “Süreç bir KKD Programıoluşturularak doğru yönetilemezse maruziyet bireysel sağlık değil toplum sağlığına etki edecek sonuçlara yol açabilir uyarısında bulundu. Bir KKD Programı’nın nasıl kurulacağını anlatan Öymez, bu süreçte sağlık çalışanlarını korumak maksadıyla KKD kullanımına karar verilmiş ise, seçimi yapılacak ürünlerin hem Kişisel Koruyucu Donanım ile ilgili Ürün Güvenliği mevzuatına hem de Tıbbi Cihaz mevzuatına uygun, gerekli standartlara sahip ve ilgili işaretleri taşıyan ürünlerden seçilmesi gerektiğini aktardı. Pek çok Sağlık Sunucusu’nda aktif olarak KKD Saha Analizi çalışması yaptığını aktaran Öymez, halihazırda aslında KKD mevzuatına göre belgelendirilmemiş ve KKD sayılmayacak hijyen amaçlı üretilmiş ya da sadece tıbbi amaçlı üretilmiş maske, eldiven, yüz ve göz koruyucu gözlük ve önlük gibi ürünlerin çalışanı korumak maksadıyla KKD niyetiyle kullanımının gözlemlendiğini ve bunun ülkemiz mevzuatına da uygun olmadığını aktardı. Ayrıca Sağlık Sunucularının sıklıkla “N95 maske” adı altında solunum koruyucu maske alımına çıktıklarını ancak N95, N99, N100 işaretlerinin Amerika’da solunum koruyucu maske standartlarının bir koruma sınıfı işareti olduğunu anlattı. Avrupa ve Amerika mevzuatlarında farklı standartlarda farklı test metotları ile solunum koruyucu maskelerin koruma sınıflarının belirlendiğini ve bu yüzden N95 ürünlerin aynı zamanda CE işareti alamayacağını anlattı. Ülkemiz ve Avrupa Birliği’nde üzerinde CE işareti taşımayan hiçbir kişisel koruyucu donanımın piyasaya arz edilmesinin ve tedarik edilmesinin yasal olmadığını hatırlatan Öymez, tedarik sürecinde bu yüzden sıkıntılar ve gecikmeler yaşandığına dikkat çekti.

Yasemin Öymez sunumunda, bulaşıcı hastalıklar, kemoterapi, morg, acil, immüno, patoloji, histokimya gibi farklı laboratuvarlar ve çamaşırhane, yemek, atık ayrıştırma gibi bölümler için sağlık çalışanlarının kullanacağı kişisel koruyucu donanımlardan maske, eldiven, gözlük, vizör, önlük, tulum, ayakkabı gibi ürünlerin sahip olması gereken standartları ve ürünlerin üzerinde bulunması gereken işaretleri katılımcılara aktardı. 

Sağlık Kuruluşlarında hem çalışan sağlığı ve güvenliği hem de halk sağlığı ve güvenliği açısından kullanılan kişisel koruyucu donanımların hayati önem taşıdığına dikkat çeken Öymez, herhangi bir salgın durumunda yanlış koruma sınıfında seçilmiş bir ürünün ya da yanlış kullanımın çok ciddi sonuçlara sebep olabileceğine dikkat çekti. Sağlık Kuruluşlarında çalışan iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin, çalışan sağlığı ve güvenliği yanı sıra halk sağlığı ve güvenliği için de çok önemli bir danışman olduklarını vurgulayan Öymez "İş sağlığı ve güvenliği çalışmalarınıza mutlaka “Kişisel Koruyucu Donanım Programı”nı dahil edin. Eğer sağlık çalışanını “koruma” maksadıyla herhangi bir maske, eldiven, tulum gibi ürün kullanıyorsanız bunun mutlaka KKD mevzuatına uygun olması gereklidir. İş sağlığı ve güvenliğine ve toplum sağlığına katkılarınız için teşekkür ederim." diyerek konuşmasını tamamladı.

 

Kategori

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM KONUSUNDA DESTEĞE Mİ İHTİYACINIZ VAR? Bize Ulaşın